İzmir’de yaşamak bir ayrıcalık gibi anlatılır hep. Denizle iç içe, güneşi bol, insanı sıcak… Ama bazen tüm bu güzelliklerin içinde bile bir boşluk hissedersiniz. Kalabalık sahillerde yalnız yürürken, vapurda gözlerinizi daldırdığınız bir noktada ya da Kordon’da rüzgâr saçlarınızı savururken içinizden geçen o şey: “Acaba biriyle konuşsam mı?”
İnsan birine bir şey anlatmak ister. Anlamsız da olabilir, derin de… Ama içinde kalmasın ister. Ve gün gelir, telefonun ekranı bir pencereye dönüşür. İşte böyle bir zamanda karşınıza Geveze.me çıkar. Abartılı vaatleri olmayan, sade ama samimi bir yer. Bir site değil sanki… İçinde insanların oturduğu, konuştuğu, bazen sustuğu bir dijital kahve köşesi gibi.
Rüzgârın Uğultusuna Karışan Cümleler
İzmir’de sohbet etmek kolay gibi görünür. Herkes güler yüzlü, sokaklar cıvıl cıvıl… Ama bir bakmışsınız, çevrenizde konuşacak kimse yok. Ya da asıl derdinizi anlatacak insanları bulamamışsınız. İşte Geveze.me tam da bu boşluğa dokunuyor. Sıcacık bir merhaba, tanımadığınız ama sizi anlayan biriyle edilen bir iki cümlelik sohbet… Bunlar belki de en çok ihtiyacınız olan şey.
Platforma giriş yapmak basit. Bir kullanıcı adı seçiyorsunuz ve kendinizi bir sohbet odasında buluyorsunuz. Tıpkı vapura binmek gibi; nereye gideceğinizi tam bilmeden ama bir yolculuk umuduyla.
Sıradanlığın İçindeki Samimiyet
Geveze.me’de sohbetler sade başlar. “İzmir’in neresindensin?”, “Bugün yine çok esiyor değil mi?” gibi. Ama bu cümlelerin içi doludur. Çünkü siz de bilirsiniz, bir şehrin havası aslında insanların ruhunu anlatır. İzmir’in rüzgârı bazen konuşmaya, bazen susmaya zorlar insanı. Bu yüzden burada kurulan sohbetler, yavaş yavaş derinleşir. Kimse sizi sorgulamaz, yargılamaz. Gerçekten dinlemek isteyen insanlar vardır karşınızda.
İzmir Gibi: Samimi, Rahat, Doğal
Geveze.me’nin havası da İzmir gibidir: Zorlamasız, içten ve özgür. Sohbet odaları arasında dolaşırken, bazen bir müzik odasında 90’lar Türkçe pop üzerine konuşursunuz, bazen tanışma odasında biriyle Alsancak’taki eski bir kitapçıdan söz edersiniz. Kimse size “ne iş yapıyorsun?” demek zorunda değildir. Burada insanlar kimliklerinden değil, söyledikleri kelimelerden tanınır.
Üstelik bu platformda kimse yalnız değil. Sizin gibi bir şeyler paylaşmak isteyen, bazen suskun ama orada olan onlarca insan var. Ve bazen sadece “buradayım” demek bile bir başka ruhu iyileştirebilir.
İzmir’de Bir Akşam, Bir Sohbet
Bir gün akşamüstü, sahile karşı oturmuşsunuz. Elinizde çay, denizin tuzlu kokusu burnunuzda… O an, telefondan Geveze.me’ye giriyorsunuz. Belki biri “Bugün İzmir’de gün batımı harikaydı” yazmış. Siz de “Evet, Göztepe tarafında özellikle…” diye cevap veriyorsunuz. Küçük bir cümle, büyük bir bağ.
Bazen insanın bir topluluğa ait hissetmesi için kalabalığa değil, doğru bir cümleye ihtiyacı vardır. İşte o cümle bazen Geveze.me’de kurulur.
Sessizlikten Söze, Sözden Dostluğa
Bu yazıyı okuyan sen, belki de şu anda İzmir’de yaşıyorsun. Belki yalnızsın, belki sadece sohbet etmeyi seviyorsun. Belki çok insana anlattın derdini ama seni anlayan olmadı. Belki de bir şey anlatmak istemiyorsun, sadece dinlemek istiyorsun. Hepsi mümkün. Geveze.me, sana yeni dostluklar vaat etmiyor belki, ama bir kapı aralıyor. O kapının ardında sıcak bir “merhaba” olabilir. Belki geceyi paylaşacağın biri, belki de sadece birlikte susacağın biri…
İzmir’in rüzgârı gibi: bazen sert, bazen hafif… Ama her zaman gerçek.
Bir yanıt yazın